Yayınlanma tarihi: 29/12/2022
2023 yılına yaklaşırken insan kaynaklarının geleceği daha hızlı şekilde değişmeye başladı. Dijitalleşme ile büyük bir dönüşüm yaşayan insan kaynakları, kurumun başarısı için farklı hedefler belirlemek zorunda. Artan rekabet ortamı, değişen çalışan istek ve ihtiyaçları, ekonomik riskler ve pandeminin getirdiği stres İK uzmanlarını zorlayan bir ortam oluşturdu. İK trendlerini takip etmek sektörde işletmelerin mevcut durumunu koruması ve daha ileri adım atması için önem taşıyor. Yapay zeka destekli programlar, bulut yazılım sistemleri, pratik kullanım sunan SaaS uygulamalar insan kaynakları profesyonellerinin omuzlarında biriken iş yükünü hafifletmek için ideal. Teknolojideki gelişmeleri güncel olarak takip eden ve organizasyon içerisinde başarılı şekilde uygulayan işletmeler hem insan kaynakları biriminde hem de çalışan memnuniyetinde öne geçiyor.
Dijitalleşme trendlerinin etkisini iyice hissettirdiği 2022 yılında dönüşümü takip edemeyen işletmeler büyük sıkıntılar yaşamaya başladı. Önümüzdeki dönemlerde değişimi tüm birimlerinde yaşamayan kurumlar rekabet avantajını kaybetmek zorunda kalacak. Yetenek sıkıntısının büyük bir risk oluşturduğu gelecek yıllarda etkin becerilere sahip çalışanları kuruma çekmek ve işletme içinde kalmasını sağlamak giderek daha zor hale gelecek. İK uzmanları çalışan bağlılığını artırmak için rutin işlemleri otomasyonlara aktarıp stratejik insan kaynakları yönetimine geçiş yapmalıdır. İşin geleceği; rutin işlemlerin yapay zeka ve bulut sistemler üzerinden hızlı şekilde yapıldığı, insan odaklı bir yaklaşımın benimsendiği çevik bir yönetime doğru evrilmektedir.
2023 yılında öne çıkması beklenen en büyük etki, çalışan odaklı yaklaşımın tüm birimlerde sağlanmasıdır. Pandemi ile hızlanan dönüşüm süreci çalışanların freelance çalışma yaşamına uyum sağlamasını ve aynı anda farklı firmalarla birlikte çalışarak kendi işinin patronu gibi hissetmesini sağlamıştır. Yetenekli çalışanlarını elinde tutmak isteyen kurumlar pandemi sonrasında hibrit çalışma sistemine geçiş yaparak çalışanların iş-yaşam dengesi kurmasına destek oluyor.
Şirket kültürünün zarar görmemesi için çalışanlarının mutlaka ofise gelmesini isteyen yöneticiler artık yeni nesil çalışanlar tarafından hoş karşılanmıyor. X, Y, Z kuşaklarının bir arada bulunduğu günümüz iş dünyasında çatışmaları önlemek için geleceğin gerektirdiği değişiklikleri kabul etmek gerekiyor. Özellikle Z kuşağı teknolojinin sağladığı avantajların dünyasında büyüdüğü için iş yaşamının dijitale göre şekillenmiş olmasını bekliyor.
Eğitim sisteminin yeterli bilgi ve birikim düzeyine sahip çalışanlar yetiştirememesi zamanla yetenek eksikliğine yol açacaktır. Şirketler geleceğin etkili becerilerine sahip olan çalışanlarını bünyesine çekmek için çeşitli imkanlar yaratmak zorunda. Eğitim olanakları, kariyer imkanları, ücret ve sosyal haklar günümüz çalışanları için yeterli değil. Özellikle Y ve Z kuşağı çalışanlar kurumların değer katan bir vizyonu olmasını istiyor. Aidiyet duygusunu yaşamayı, çeşitlilik kültürüne sahip markalar içinde yer almayı, sürdürülebilirlik politikasını benimseyen şirketleri tercih ediyor. İK trendlerini incelerken şirketler kapsayıcılık anlamında önemli adımlar atması gerektiğini bilmeli. Sadece işe alım aşamalarında değil kariyer ve yönetim alanlarında da çeşitlilik yaklaşımını benimsemelidir.
İşe alım, eğitim, oryantasyon, özlük işlemleri gibi süreçlerde dijitalleşmenin sağladığı avantajları kullanan İK uzmanları, stratejik kararlar almak için daha fazla zamana ve enerjiye sahip oluyor. Rutin işlemlerin bulut sistemler üzerinden zaman ve mekan kısıtlaması olmadan yapılabilmesi insan kaynakları profesyonellerinin yaratıcı fikirler bulmasına ve uygulamasına imkan tanıyor.
Geçmişte hayal olan uzaktan çalışma kültürü günümüzün gerçeği haline geldi. Dağınık ve hareketli bir çalışma yaşamı olan kurumlar çalışanlarının bağlılığı artırmak için çevrimiçi uygulamalardan faydalanıyor. Gelişime açık olan yeni nesil çalışanların istek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için rehber robotlar içeren gerçek zamanlı koçluk sistemlerini kullanıyor. Tüm birim yöneticilerinin liderlik becerilerini öne çıkaran geleceğin iş yaşamı, çalışanların karar mekanizmasında aktif rol almasını sağlıyor. Yöneticilik, emir komuta zincirinden çıkıyor ve yerini koçluk anlayışına bırakıyor.
Beceri geliştirme anlamında geri kalan kurumlar günümüzün en büyük sorunlarından biri olan sessiz istifa gibi baş edemeyecekleri problemlerle karşı karşıya kalıyor. Gelecekte daha fazla öne çıkması beklenen büyük istifa dalgasını önlemek için kurumların dijital dönüşümü hızlandırması ve İK trendlerini yakalaması gerekiyor.
İnsan Kaynakları Direktörü (CHRO) işletme için farklı bir role sahip oluyor. İnsan kaynakları 2023 yılında hızlı değişimine devam ediyor. Kurumların CEO’su ile iş birliği içinde çalışan CHRO, kurum kültürünü yansıtmak ve etkili bir marka vizyonu oluşturmak için birlikte hareket ediyor. İç iletişimin ve çalışan bağlılığının önem kazandığı insan kaynakları geleceğinde değer yaratan kurumlar insanların çalışmak istediği işletmeler arasında bulunuyor. Çalışanların duygu ve düşüncelerini iyi anlayan, sosyal konularda fikir belirten, toplumsal meselelerde tarafını yansıtan CEO’lar çalışan markası olarak öne çıkmakta. CEO’ların iş yaşamında etkili bir duruş sergilemesinin gizli formülü; İnsan Kaynakları Direktörü ’nün bilgi ve becerilerine bağlı duruma geliyor.
İK öğrenme sürecini yeni nesil çalışanlara uygun hale getirmek için metaverse etkisinden faydalanabilir. Geleceğe göre şekillenen markalar şimdiden metaverse dünyasına büyük yatırımlar yapmaya başladı bile. Reskill ve upskill uygulamalarında metaverse etkisini kullanan işletmeler dijitalleşmenin sağladığı avantajları ön üst noktaya çıkarıyor.
Meta evreninden faydalanmanın kurumlara sağladığı faydaları şu şekilde sıralayabiliriz;
Metaverse dünyasına yatırım yapan kurumların dikkat etmesi gereken bazı unsurlar bulunuyor. Büyük işletmelerin metaverse dünyasında hakimiyet kurabilir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yatırımlarına etkili bir gelir alması mümkün olmayabilir. Üstelik sanal ortamlarda çok fazla vakit geçirilmesi çalışanların psikolojisi üzerinde farklı etkiler yaratabilir. İK uzmanları çalışanların motivasyonu ve iyi hissetme hali üzerinde etkili bir role sahip oluyor. Dijitalleşme ile çalışanların psikolojisinde yaşanan değişimi İK profesyonellerinin etkili şekilde analiz etmesi ve gereken aktivasyonları hızlı şekilde alması büyük önem taşıyor. İnsan kaynakları farklı eğitim ve destek programları ile kurumun tüm çalışanlarını dijital dönüşüme hazırlamalıdır.
Birçok kanaldan elde edilen verilerin doğru şekilde işlenmesi ve analiz edilmesi dijitalleşme çalışmalarından etkili sonuç almak için önemli. İnsan kaynakları süreçlerinde daha çok kullanılmaya başlanan yapay zeka, uzmanların seçim ve karar verme aşamalarında etkili rol oynuyor. İşe alım ve kariyer planlamasında daha objektif zarar veren yapay zeka destekli uygulamalar insan doğasından kaynaklanan sorunların önüne geçilmesini sağlıyor.
İşe alım süreçleri pandemi ile tamamen dijital ortamlara aktarılmış durumda. Adayların başvurusu, toplanan verilerin analiz edilip uygun adayların seçilmesi, online görüşmeler ve testler sayesinde işe alım süreçleri eskiye oranları büyük bir hızda gerçekleşiyor. Kariyer yönetiminde ve performans değerlendirmesinde yapay zeka destekli uygulamalar kullanmak kurumların daha adil karar almasını sağlıyor. İK uzmanları performans değerlendirmesinde çalışanların güçlü ve zayıf yönlerini sadece geçmiş ve bugün için değil, gelecek dönemler içinde tahmin edebiliyor. İsabetli öngörüler sunan yapay zeka, çalışanların geliştirilebilir becerilerinde gerçek zamanlı koçluk desteği sunuyor.
İzin yönetiminde farklı yazılımlar kullanan İK uzmanları, çalışanların izin aldığı ve rapor kullandığı dönemleri farklı cihazlardan kontrol edebiliyor. Üstelik yapay zeka destekli yazılımlar çalışanların hangi dönemlerde daha sık izin aldığını tespit ederek ilerleyen dönemler için İK profesyonellerinin ve birim yöneticilerinin vardiya ayarlamasında etkili karar almasına yardımcı oluyor.
İK uzmanlarının büyük iş yükünü azaltan dijitalleşme avantajlarının yanında bazı riskler de getiriyor. İK geleceğinde daha çok belirgin hale gelecek olan risklere hazırlıklı olmak için kurumların şimdiden önlem alması ve dijitalleşme çalışmalarını etik anlayış çerçevesinde gerçekleştirmesi önemli. Kişisel verilerin ulaşılması ve saklanması, çalışanların gözetlenme hissi yaşaması, uzaktan çalışmanın etkili şekilde yönetilememesi, metaverse dünyasında hakimiyetin kaybedilmesi, yapay zeka destekli uygulamaların insani değerleri yansıtmaması kurum kültüründe bazı sorunları ortaya çıkarabilir. İK uzmanları kurumun iç ve dış iletişimde etkili rol oynuyor. Dijital dönüşümün etkili şekilde gerçekleşmesi ve gelecek İK trendlerinin doğru uygulanabilmesi için tüm çalışanların gerekli eğitimi alması büyük önem taşıyor.
Pandemi gibi beklenmedik krizlerde sahada çalışanların önemi daha çok ortaya çıktı. Masa başında yapılan işler uzaktan çalışma sistemine kısa sürede adapte edilebilse de saha çalışanları büyük bir sıkıntı yaşamak zorunda kaldı. İnsan kaynaklarının geleceğinde saha çalışanlarının sahip olması gereken haklar ve avantajlar göz önüne alınıyor. Üretim ve hizmet alanında özellikle büyük bir öneme sahip olan saha çalışanlarını kurum bünyesinde etkili şekilde tutmak isteyen işletmeler farklı aksiyonlar almak zorunda.
2023 yılında dönüşüm yaşayan insan kaynaklarının ana hedefi çalışan odaklılık ve insani değerler olacaktır. Özellikle saha çalışanları için sosyal yan haklar, promosyon ve ödüller, kariyer imkanları ve daha iyi ücretlendirme seçenekleri çalışan bağlılığını arttırmak için önem taşıyor. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi için dijital uygulamalardan destek alınması saha çalışanlarının üzerinde biriken iş yükünü hafifletmek için etkili.
Teknolojide yaşanan değişimin kurumların tüm birimlerde etkisini bariz şekilde hissettirdiği günümüzde dönüşüm yaşayan şirketler başarıyı yakalayabilir. İnsan kaynakları kurumun çalışanları ve yöneticileri arasında destekleyici bir rol oynuyor. Değişimin anahtarı pozisyonunda olan İK süreçlerinde gelecekte yaşanması beklenen değişiklikleri kısaca şu şekilde aktarabiliriz;
Geleceğin insan kaynakları trendlerinde tek bir amaç yer almaktadır. Yetenekleri bulma ve elinde tutma hedefi tüm kurumlar için öne çıkıyor. İnsan kaynakları, rutin süreçleri dijitalleşme ile ortadan kaldırarak stratejik kararlar almaya başlıyor. Kurumun rekabet avantajını korumak için yapay zeka destekli sistemlerin öngörüsünden faydalanarak çalışan odaklı bir yaklaşım sergiliyor. 2023 yılında insan kaynakları dijital dünyada daha aktif olarak yetenekleri kurum bünyesine almayı, bağlılık yaratmayı ve çalışan markası haline gelmeyi hedefliyor. Bu hedeflerin etkili şekilde gerçekleştirilmesi için unutulmaması gereken dijitalleşmenin bazı riskler taşıdığı ve kurumun tüm birimlerinin bu risklere karşı hazırlıklı olması gerektiğidir. Dönüşüm sürecini en iyi şekilde yöneten işletmeler geleceğin iş dünyasında kazanan olarak öne çıkacaktır. Nitelikli yetenekleri bünyesine çekmek ve uzun süre birlikte çalışmak isteyen kurumlar karar mekanizmalarında en alt kademeden en üst kademeye kadar eşit bir anlayış benimsemelidir.
Kaynaklar:
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/813189
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1145891
"Plena İnsan ile insan kaynakları süreçlerinizi dijitalleştirmeye hemen başlayın"
15 Gün Ücretsiz Deneyin"Plena İnsan ile insan kaynakları süreçlerinizi dijitalleştirmeye hemen başlayın"
Teklif Al